Page 153 - 1-4_2
P. 153

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 1


               Efendi" ma'ârif tarafından me'mûren Amasya'ya geldiği zamân evkâf-ı münderiseden addiyle
               ma'ârife zabt edilmişdir. [235]
                      16- "Şeyh Kırık Tekkesi": Amasya'da ilk binâ edilen ve Hânkâh-ı Mes'ûdî nâmıyla
               meşhûr olan bu tekke olup Küpceğiz Mahallesi’nin garb tarafında Kaşık Pınarı’nın altında ve
               Çıkrık Mahallesi’nin cenûbunda idi. Bu hânkâhı 545 hudûdunda "Sultân Mes'ûd-ı Selçûkî"
               binâ etdirdiği "Behcetü't-Tevârîh"de mestûr olup Hânkâh-ı Mes'ûdî nâmıyla meşhûr olması da
               bu kaydı tashîh etmekdedir.
                      Bu  hânkâhın  evâ'il-i  ahvâline  dâ'ir  ma'lûmât  bulunamadı.  Ancak  571'de  "eş-Şeyh
               Sirâceddîn Mahmûd bin Ali" ve 607'de "eş-Şeyh Alâ'eddîn Mehmed bin eş-Şeyh Mahmûd" bu
               hânkâhın şeyhleri olduğu ma'lûm olup 628 târîhinden i'tibâren iştihâr eden "Şücâ'eddîn İlyâs
               bin Alî el-Horasânî" bu hânkâhın şeyhi olmakla "Baba İlyâs" diye meşhûr olmuş ve 637'de
               baba-yı  müşârün-ileyhin  mürîdi  olduğunu  iddi'â  eden  "Baba  İshâk-ı  Kefersûdî"  vak'asında
               şâ'ibedâr olduğundan Amasya kurbunda olan çiftliğine irsâl ve a'yân-ı etbâ'ı birer tarafa i'zâm
               ve hânkâh-ı mezkûr da sedd edilmişdir.
                      646 hudûdunda oğulları "Şemseddîn Mahmûd", "Fahreddîn Ali" teşebbüsâtıyla i'âde ve
               hânkâh  dahi  küşâd  edilmiş  ve  sâniyen  hânkâh  şeyhi  olduğu  hâlde  vefâtında  birâderzâdesi
               "Behlûl Baba" şeyh olup mu'ahharan bu da "Suşehri"ne i'zâm edilmekle "Baba İlyâs"ın mürîdi
               "İbik  Baba"  yerine  kâ'im  olmuş  ve  bu  da  "Pervâne  Bey"e  mu'ârız  olduğundan  [236]  671
               hudûdunda Mısır'a firâr edib "Baba İlyâsoğlu Muhlis Baba" şeyh olmuşdur.
                      Pervâne Bey’in i'dâmında i'mâl-i nüfûz eden "İbik Baba" avdet ve "Muhlis Baba" da
               tarîk-i emârete sülûk eylediğinden 676 hudûdunda sâniyen hânkâh şeyhi olduğu hâlde ba'dehû
               vefât etmekle halîfesi "Ahmed Baba" şeyh olup 701 inhizâmında Tatar hükümdârı "Sultân
               Mahmûd-ı Gâzân Hân", "Emîr Muhlis Paşa" ile bundan şübhe eylediği ma'lûm olduğundan
               "Emîr Muhlis Paşa" Mısır'a firâr ve "Ahmed Baba" dahi ihtifâ etmişdir.
                      Bu esnâda ulemâdan "eş-Şeyh Mecdeddîn Îsâ" hânkâh şeyhi olduysa da 703'de "Sultân
               Mahmûd"un vefâtıyla birâderi "Sultân Mehmed Hudâbende Hân" cülûs ederek meşhûr "Tokatlı
               Burak  Baba"nın  tavsiyesiyle  "Ahmed  Baba"  sâniyen  hânkâh  şeyhi  olmuş  ve  711'de  fevt
               oldukda  "Muhlis  Paşazâde  Ali  Âşık  Baba"  yerine  kâ'im  olup  ceddi  bulunan  "Baba  İlyâs-ı
               Horasânî" zamânını canlandırmış ve "Sultân Ebû Sa'îd Bahâdır Hân"ın vekîl-i mutlakı "Emîr
               Çoban"ın  teveccühünü  fevkalâde  celb  eylediğinden  Sivas  emâretinde  bulunan  oğlu  "Emîr
               Timurtaş"a vezîr ve müsteşâr olmuşdur.
                      "Ali Âşık Paşa" hânkâh şeyhi iken Anadolu'da i'lân-ı istiklâl eden "Emîr Timurtaş"ın
               vezîri olarak iştihâr etmekle 727 felâketinde emîr-i müşârün-ileyhe refîk oldukda ulemâdan
               [237] "Zeyneddîn Ya'kûb Ez-Ziyârî" ve ba'dehû meşâhîr-i fukahâdan "Cemâleddîn İbrâhim
               Aksarâyî"  hânkâh  şeyhi  olmuşlardır.  "Mu'îneddîn  Süleyman  Pervâne  Bey"in  akrabâsından
               "Ca'fer Beyzâde Sultân Eretna Bey" Anadolu'da ihrâz-ı nüfûz ve iktidâr etdikçe bu hânkâhın
               eski nüfûzu zâ'il olarak 739'da fâzıl-ı müşârün-ileyhin irtihâlinden sonra mesdûd hâlini iktisâb
               etmiş ve ma'a-hâzâ ba'zı ulemâya cihet-i ma'îşet olmuşdur.
                      Fakat "Şâdgeldi Paşa" Amasya emîri oldukda ulemâdan "eş-Şeyh Hüsâmeddîn Hüseyin
               et-Türkmânî" ve ba'dehû "Sa'deddîn Mevhûb" hânkâh şeyhi olarak iftâya me'zûn olmuş ve
               787'de "eş-Şeyh Hüsâm"ın mahdûmu "İzzeddîn Hasan Çelebi" hânkâh-ı mezkûr şeyhi olup
               ba'dehû fuzalâdan "Sarı  Şeyh"  demekle meşhûr  "eş-Şeyh Şemseddîn  Ahmed-i  Rûmî"  şeyh
               olmuş idi.
                      804'de Tatar hükümdârı "Topal Timur Hân" tarafından Amasya vâlîliğine ta'yîn olunan
               "Kara Devletşâh" aleyhine halkı teşvîk ve Osmanlı tarafını fevkalâde iltizâm ederek "Kara
               Devletşâh"ı  Amasya'ya  yanaşdırmadığı  "Timur  Hân"a  şikâyet  olundukda  şehzâdesi  "Kara
               Sultân Mehmed"i Amasya'ya irsâl etdiği esnâda ihtifâ ve Haleb'e firâr etmişdir.
                      "Çelebi  Sultân  Mehmed  Hân"  Hazretlerinin  Bolu'dan  avdetinde  hânkâh-ı  mezkûrun
               meşîhatini "Sarı Şeyh"in tilmîzi ve "Şeyh İzzeddîn"in [238] mahdûmu "Şeyh Kırık" demekle
               meşhûr  "Muhyiddîn  Mehmed  Çelebi"ye  i'tâ  buyurmuş  ve  hânkâh-ı  mezkûrun  nâmı  yalnız

                                                           140
                                                           152
   148   149   150   151   152   153   154   155   156   157   158