Page 38 - My FlipBook
P. 38

18

               mihrapları alçı malzemeyle yapılmıştır. Ayrıca Ankara Arslanhane Camii mihrabında mozaik

               çini yanında alçı malzeme ve süslemeler  de  görülmektedir. Sakahane  Mescidi  mihrabı  alçı
               kaplamaları alçak kabartma tekniğiyle süslenmiştir. Mihrabın dikdörtgen çerçevesi geometrik

               geçmeli  bir  bordürle  oluşturulmuş,  dikdörtgen  planlı  niş  dört  sıra  mukarnaslı  kavsarayla
               nihayetlendirilmiştir. Diğer Konya Sahip Ata Hankâhında bulunan alçı mihrap ise, iki bordürle

               çerçevelenmiş  dört  kenarlı  mihrap  hücresi,  yarım  kubbe  biçiminde  sonlanmıştır.  Hücrenin
               uçları  sivriltilmiş,  her  bir  yüzeyi  üst  ortada  birleşerek  kavsarayı  meydana  getirmiştir.
                                                                                                         78
               12.yy’dan beri Doğu ve Orta Anadolu’da başlayan bir yandan bölgesel, öte yandan Selçuklu

               gelenekleri birikimleri ile ortaya çıkan sinkretik sanat üretimi, Erken Osmanlı döneminde sanat
               ve mimari imgelerin temelini oluşturmaktadır.
                                                            79

                     Anadolu Beylikler Devri mimarisi ve sanatında büyük ölçüde Selçuklu gelenekleri devam
               ettirilerek, yeni üslüp ve anlayışların denendiği dönem olmuştur. Beylikler devri sanatı adeta

               Selçuklu ile Klasik Osmanlı Sanatı arasında bir geçiş dönemini temsil etmektedir. Bu dönemde
               cami, mescid ve türbelerde görülen mihraplar birtakım değişiklikleri de yansıtmaları açısından

               önem  taşımaktadırlar.  Buna  rağmen  Anadolu  Selçuklu  mihraplarının  devamı  olduklarını
               malzeme  ve  elemanların  düzeni  ortaya  koymaktadır.  Ancak  alçı  ve  mermer  mihraplarının

               artması malzemedeki farklılığı göstermektedir. XIV. ve XV. yüzyıl Anadolu Beylikler devri

               mihraplarının  asıl  önemi,  Erken  Osmanlı  veya  Osmanlı  Beyliği  mihrapları  ile  çağdaş
               olmalarından kaynaklanmaktadır. Orta ve Batı Anadolu Beylikleri’nde ise malzemenin yanı
                                                80
               sıra  üslûp  açısından  da  bir  farklılık  vardır.  Bu  dönemde  çini  mozaik  mihrap  örneği  olarak
               Beyşehir Eşrefoğlu Camii mihrabı sayılabilir. Sungur Ağa Camii’nin kesme taş mihrabında ise

               değişik profilli silmeler dizisinden oluşan bordür, mihrap çerçevesinin üst kısmında bir tepelik

               meydana  getirmiştir.  Menteşeoğulları’na  ait  Balat  İlyas  Bey  Camii  mihrabı  (XV.  yüzyıl)
               bütünüyle mermerdendir. Aydınoğulları devrinde Birgi  Ulu Camii’nin mozaik  çini  mihrabı

               (XIV. yüzyılın ilk yarısı) Selçuklu geleneğinin izindedir. Kemah Halil Bey Camii ve Kasaba
               Köyü Mahmud Bey Camii alçı mihrapları Candaroğulları devrinden orjinal haliyle günümüze

               ulaşan eserlerdendir. Karamanoğulları eserlerinden Ermenek Ulu Camii’nde (XIV. yüzyıl bası)

               çini ve alçı malzeme ile özgün bir tasarım yapılmış, mukarnaslı kavsaranın en alt sırasında üç
               küçük pencereye yer verilmiştir. Karaman Ulu Camii’nin Selçuklu geleneğini sürdüren mihrabı

               da alçı ve mozaik süslemenin birleştiği başka önemli bir örnektir. Anadolu mihrapları içerisinde



            78   Bakırer, XIII. ve XIV. Yüzyıllarda Anadolu Mihrapları, 34.
            79   Doğan Kuban, Osmanlı Mimarisi (İstanbul: YEM Yayınları, 2007), 58.
            80   Top, Erken Dönem Osmanlı Mihrapları (XIV-XV. yüzyıl), 27.
   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43