Page 34 - My FlipBook
P. 34

14

               Bağdat  Halife  Mansur  Camii’ne  (744)  ait  olduğu  sanılan  El-Haseki  Camii  mihrabıdır.  Bu

               mihrap köşelerden sütuncelerle sınırlandırılmış yarım daire planlı hücre, dilimli kavsara ve at
               nalı  kemerle  oluşturulmuştur.  Süslemeleriyle  de  dikkat  çeken  mihrabın,  cephe  düzeni

               incelenebilen  en  erken  tarihli  mihrap  olması  itibariyle  önemi  bir  kat  daha  artmaktadır.  IX.
               yüzyıl başlarında Samerra’da bulunan isimsiz mihrap, dikdörtgen çerçeveli ve dikdörtgen planlı

               mihrapların gelişmesine öncülük etmiştir. Ukhaytır Sarayı (778) mescid mihrabı da dikdörtgen
               planlı hücre ve yarım kubbe kavsaradan meydana gelerek, kavsarası kademeli sivri kemerle

               kuşatılmıştır.  Cevzak’ül-Hakani  Sarayı  (836)  mescid  mihrabı,  köselerden  kademeli  ikiser

               sütunce ile sınırlandırılmış dikdörtgen planlı, yine aynı şekilde Samerra Ulu Camii (848-860)
               mihrabı da dikdörtgen planlı bir hücreye sahiptir. Plan özellikleri bakımından dikdörtgen planlı

               ve  çift  nişli  gruba  giren  Samerra  Ebu  Dulef  Camii  (860-861)  mihrabı,  temel  seviyesinden
               itibaren  yıkılmış  olduğundan  cephe  düzeni  belli  değildir.  Köşelerden  çifte  sütuncelerle

               sınırlandırılmış  dikdörtgen  planlı  hücre,  kademelenme  ve  profillenme  yapan  bordür  ve
               silmelerle dışa doğru genişleyen bir açıklık şekline dönüşmüştür.  Benzer özellikleri taşıyan
                                                                               66
               örnekler ise Nayin Mescidi Cuma (960) ve Nayrız Mescidi Cuma (973)’larıdır. Kayrevan Seydi

               Ukba Camii (862) mihrabı, at nalı planlıdır. Sus Ulu Camii (850-851), Tunus Ulu Camii (862-
               863) ve Kayrevan Muhammed İbni Harun Camii (866) mihrapları da at nalı kemerli, köşelerden

               sütuncelerle sınırlandırılmış  at  nalı hücre ve yarım küre kavsara olarak  gerçekleştirilmiştir.

               Aynı özelliklere sahip at nalı kemerli mihraplar Magrib ülkelerinde daha sonraki dönemlerde
               de devam etmiş ve geleneksel bir mihrap tipini oluşturmuştur.
                                                                           67
                     Fatimi dönemi mihrapları at nalı planlı niş, yarım kubbe kavsara ve cepheden at nalı

               kemerli şekilde gerçekleştirilmiştir ve magrib etkisi dikkati çekmektedir. Dikdörtgen çerçeve,

               yarım daire planlı niş, yarım kubbe kavsara, sivri kemer ve köşelerinde sütunceler ile Tolunoğlu
               Camii’nin esas mihrabında bu etkiyi görmek mümkündür. Kahire El–Ezher Camii (972) esas

               mihrabı,  at  nalı  planlı  nişi,  iki  yandan  sütuncelerle  sınırlandırılmış,  yarım  küre  kavsarayı
               kuşatan iki kademeli at nalı kemer hafif sivriltilmiştir. Dıştaki kemer, sütunceler üzerinden

               başlamaktadır,  diğeri  zemine  kadar  devam  etmektedir.  Tolunoğlu  Camii  esas  mihrabında

               görülen özellikler El-Cuyusi Camii, Seyide Atika Türbesi, İkvat Yusuf Türbesi, Seyyide Mefise
                                                            68
               Türbesi  mihraplarında  da  göze  çarpmaktadır.  Fatimi  dönemi  mihraplarında  alçı  ve  ahşap
               malzemenin  kullanıdığı  dikkati  çekmektedir.  Alçı  ve  ahşaptan  yapılmış  mihraplarda  yoğun



            66   Bakırer, XIII. ve XIV. Yüzyıllarda Anadolu Mihrapları, 17.
            67   Top, Erken Dönem Osmanlı Mihrapları (XIV-XV. yüzyıl), 12.
            68   Bakırer, XIII. ve XIV. Yüzyıllarda Anadolu Mihrapları, 12.
   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39