Page 35 - My FlipBook
P. 35

15

               şekilde yapılmış süslemeler bulunmaktadır. Mihrap elemanlarında niş, kavsara, sütunce, kemer,

               çerçeve ve köşeliklerden başka kitabelik ile taç da bu dönem mihraplarında kendini göstermeye
               başlamıştır. Camilerin yanında türbelerde de mihraba yer verilmesi, bu dönem için dikkat çeken

               bir  başka  özellik  olmuştur.  Bu  mihrap  formu  Mısır’da  Eyyubi,  Memlük  ve  Osmanlı
               dönemlerinde de devam ederek geleneksel bir yapıya dönüşmüştür.
                                                                                69

                     Karahanlılar döneminde mihrapların iyiden iyiye şekillenmeye başladığı görülmektedir.
               Buhara’da bulunan Namazgah Camii (1119-1120) mihrabının dikdörtgen planlı ve mukarnas

               kavsaralı nişi, bunu üç yönden çerçeveleyen bordürlerin dışta ve içte zencirek motifleri ile
               bunların arasındaki yazıların oluşu bunun en önemli göstergesidir. Selçuklular zamanındaki

               mihraplarda ise tuğla işçiliği ve mukarnas kavsaralar dikkatleri çekmektedir. Kazvin Mescid-i

               Haydariye  (1113),  Zevvare  Cuma  Camii  (1156),  Buzan  İmamzade  Karrar  Türbesi  (1134),
               Hemedan’daki Künbet-i Aleviyan (XII. yy) ve Erdistan Cuma Camii (1158-1160) mihrapları

               bunun  en  güzel  örnekleridir.  Ayrıca  bu  mihrapların  zengin  süslemeleri  göze  çarpmaktadır.
               İran’da çok köseli niş ve mukarnaslı kavsaraya sahip mihrap düzenini gösteren en erken tarihli

               eser IX. yüzyıla ait Demavend Cuma Cami mihrabıdır. İran mihraplarının bir başka özelliği de
               bütünüyle perdahlı çiniden yapılmış örneklerin bulunmasıdır. Bu mihrapların XIII. yüzyılda

               yapıldığı bilinmektedır. Meshed’deki İmam Rıza Türbesi mihrabı bunların günümüze ulaşan

               en erken örneğidir. XIV. yüzyılda İsfahan’da görülen çini mozaik mihrapların bir örneği Baba
               Kasım  Türbesi  mihrabıdır.  İlhanlı  devri  mihraplarında  Selçuklu  devri  özellikleri  devam

               etmiştir.  Özellikle  bu  döneme  ait  alçı  süslemeli  mihraplarda  Selçuklu  geleneğini  görmek
               mümkündür. Bunun en önemli örnekleri Veramin Cuma Camii (1322-1326) ve Lincan Pir-i

               Bekran Türbe (1304) Mescidi mihraplarıdır. Timurlar devrinde yarım daire ve dört köşe yassı

               hücre yerine daha büyük boyutta, daha geniş ve derin çok köşeli bir mihrap tipi ortaya çıkmıştır.
               Hargird Medresesi, Meshed Ulu Camii ve Herat’daki Ebu Velit Ziyaretgâhı’ndaki mihraplar bu

               dönemin zengin süslemeli örnekleridir. Safeviler zamanında mukarnaslı ve mozaik mihraplar
               yanında tuğla kırmızısı zemin üzerine beyaz renkte çatallı, kıvrık dallarla süslü boyalı örneklere

               rastlanmaktadır.  Hindistan’da  XIII.  ve  XIV.  yy.a  ait  mihrapların  köşelerinde  Hint  usulü

               süslemelerle kaplı sütunlar vardır. Hindistan’a ait bir başka özellik ana yapının her biri kubbe
               teşkil  eden  mimari  unsurlar  esas  alınarak  kıble  duvarına  üç,  beş  bazen  yedi  mihrap

               konulmasıdır.  Bunun  yanında  içlerine  mihrap  odalarının  yerleştirildiği  camiler  de
               bulunmaktadır.  Balkanlardaki  camilerin  mihrapları  ise  genellikle  Osmanlı  geleneği  içinde




            69   Top, Erken Dönem Osmanlı Mihrapları (XIV-XV. yüzyıl), 14.
   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40